Bratislava - Viyana - Münih

Sabah yağmursuz bir güne uyandığımızı düşünerek yola erkenden koyulduk ancak bir süre sonra yeniden yağmur merhaba dedi bize. Sabah saat 8-9 gibi Slovakya - Bratislavada olduk. Aracı park etme konusunda sıkıntı yaşamadık. Küçük ve şirin bir şehir. Otopark içinde ücret ödemedik. Ufak bir şehir turu yapıp etrafı tanımaya başladık. Kale (şehrin girişinde hemen fark ettiğiniz binaya benzer yer), şehitler için yapılmış bir anıt SLAVİN (oldukça tepede ve şehri kuş bakışı da izleyebileceğiniz yer) ve Tuna boyu park bahçeler.















Fiyatları görmek ve ufak tefek eksiklerimizi tamamlamak için girdiğimiz bir markette fiyatların oldukça uygun olduğunu görüyoruz. Harika peynirler, taze meyve ve sebzeler bulduk burada. Suyumuzu ve diğer ihtiyaçlarımızı tamamladık. Turistik mekanlarda alacağınız küçük su fiyatına marketlerde büyük su alabilirsiniz. Tuna boyuna doğruca kahvaltıya. Şehrin bazı noktalarında turistler için bilgi vermek amacı ile küçük bankolar kurulmuş. Tahminimizce Turizm öğrencilerinin stajyer olarak işi yürüttüğü bu bankolarda güler yüz ve ilgi bulmanız mümkün. Tuna kenarında güzel bir parkta kahvaltımızı yaptık. Kaleyi ve diğer yerleri gezdikten sonra saat 12-1 gibi ayrıldık bu şehirden ve ülkeden. Yolculuk Viyana'ya...

Daha önce de gezme şansı olduğum Viyana'nın disiplin ve kurallar şehri olması biraz gözümüzü korkutuyor. Büyük tren garına yakın bir park yeri buluyoruz ama aracın çekileceğinden korktuğumuz için iki kişiyi buraya nöbetçi koyuyoruz düşünün. Daha sonra onları da almaya geldiğimizde içimiz rahat etmedi ve aracı otoparka koyma ihtiyacı duyduk. Bir saatlik 8 Euro. Aracınızı istediğiniz yere kafanıza göre park edemiyorsunuz. Hatta Viyana'nın bazı bölgelerinde bir eve misafir dahi olsanız o evin önüne sağına soluna park etmek için ücret ödemeniz gerekiyor. Sonradan öğrendiğimize göre garın alt kısmında bulunan otoparkı bir süre ücretsiz kullanabilme hakkınız varmış. Gardan istediğiniz yere toplu taşıma ile ulaşmanız mümkün. Viyana bir örümcek ağı şeklinde kısımlardan oluşmuş ve merkezde birinci Viyana olarak adlandırılan kısım yer alıyor. Bu kısım gezmeniz gereken tüm yerleri barındıran kısım. Araçla 1. Viyana'ya girmeniz mümkün ama tavsiye edilmiyor. Toplu ulaşım araçlarında kimse bilet vs. sormuyor. Çok zorda kalırsanız biletsiz kullanabilirsiniz ancak kontrole denk gelirseniz neyle karşılaşırsanız bilmiyoruz. Günlük bilet kullanarak istediğiniz şekilde dolaşabilirsiniz.













Bizi misafir eden Gülderen ailesine teşekkür ediyoruz. Güzel bir ev yemeği faslından sonra yürüyerek birinci Viyanaya geçiyoruz. Her yer cıvıl cıvıl.




Gün boyu süren gezimizin ardından konaklayacağımız yere geçmemiz neredeyse saat onu buluyor. Viyanada da konaklama ücretleri oldukça katmerli. Allah'tan rahmetli Ahmet Amcanın evi var. Gece güzel bir dinlenmenin ardından sabah erken yola koyuluyoruz. Hedef Almanya Münih. Almanya sınırında yine yağmurlu yolculuk sırasında küçük tüpümüze uymayan başlık için tır şöferlerinden yardım istedik. Oldukça ilgili davrandılar. Ellerinden geleni yapıp biraz koşturma ve ıslanma sonrası uygun başlığı bile buldular. Sağolsunlar. Sabah hazırlayıp termosa yedeklediğimiz çayımızı yol üzende dinlenme noktasında yağmur altında içmek inanılmaz keyif verdi bize.

Aslında rotamızı ilk planladığımızda İnsburg üzeninden Zürihe ulaşmayı düşünmüştük. Ancak hem bir yakınımıza gönderilecek telefon için hemde Almanyaya da giriş yapmış olmak için güzergahı Münihe çevirdik. Keşke yapmamış olsaydık. Münih ilk girişte sıkıcı trafiği ile karşıladı bizi. İstanbul'u aratmayan trafik çok değerli saatlerimizi alıp götürdü bizden. Telefonu aldıktan sonra ufak bir şehir turu yaptık. Her yerde bir Türk bulma olasılığınızın yüzde yüz olduğu bu şehirde çok da gezecek,görecek yer olmadığı kanısı ağır basınca ve güzel bir Türk Camii bulunca gezmekten vaz geçip ikindi namazı için durmayı tercih ettik. Akşama az kalmıştı. Cemaat gelir onlarla tanışır sohbet ederiz diye burada dinlenmeye karar verdik. Kısa bir süre sonra tanıştığımız cami imamı ve cemaatten değerli dostlarla keyifli sohbet yolculuğun unutulmaz anlarındandı diyebilirim. Neredeyse gittiğimiz her yerde 06 plaka ile ilgi görmüş olsakta burada gördüğümüz misafirperverlik ve ilgi bize farklı bir mutluluk yaşattı. Akşam namazında tanıştığımız Müslümanlığı seçmiş olan Alman bir kaç genç, nur yüzleri ile bize mutluluk verdi. Cemaatten abiler ve imam bey kalacak yer konusunda ellerinden gelini yaptıysa da kalacak yer bulamadık. Gece saat 9-10 dolaylarında Zürihe gitmek üzere yola koyuluyoruz.

Münihten muhteşem tek kare resim. :)

Lokantanın ismini hatırlamıyorum ama bulduğumuz bir Türk lokantasında yediğimiz Hindi dürüm lezzetliydi. Çikolata almak için Münih'i tercih edebilirsiniz. Daha sonrakilerde dahil tüm gezdiğimiz yerleri kıyaslarsak burası ikinci uygun fiyata sahip yer. Zürih oldukça pahalı. Biz çikolata alış-verişimizi İtalya sınırında küçük bir kasabada tesadüfen yaptık. Fiyatlar beklentimizin çok çok altındaydı. Kalite derseniz harika.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

3 ADAM ARABA İLE AVRUPA